Bilmem ki hâtıralar,
Ne istersiniz benden,
Gelir gelmez sonbahar?

Bu kanat çırpış neden?
Cama vuracak ne var
Ey eski hâtıralar

Sanmayın güller açar,
Bülbül değildir öten;
Bu rüzgâr başka rüzgâr.

Ne istersiniz benden,
Bilmem ki hâtıralar,
Gelir gelmez sonbahar?

Hatıralar, Cahit Sıtkı Tarancı

Öz İletişim İş Sendikası Kültür Sanat Komitesi olarak Hatıralarla Türksat yazı dizimizin beşincisi ile siz değerli okurlarımıza tekrar kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yazımızda Türksat Kablo TV yazılım iş süreçlerinde bir çok emekleri olan ve yakın zamanda kurumumuzdan emekliye ayrılan Derya FINDIKOĞLU hanımefendi ile söyleyişi yaptık. Derya Hanıma yeni hayatında sağlık, mutluluk ve başarı dolu temennilerimizi sunarken değerli katkılarından dolayı Öz iletişim İş Sendikası Kültür Sanat Komitesi olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Derya hanım sizi kısaca tanıyabilirmiyiz ?
1987 yılında Haccettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Araştırma Görevlisi olarak üniversitede kaldım. Başbakanlık Merkez Teşkilatında kurulacak olan Bilgi İşlem Merkezinde farklı ve heyecanlı bir projede çalışmak için üniversiteden ayrıldım. Tüm mevzuatın taranıp, OCR işleminden sonra veri tabanına atılması ve internetin yeni duyulduğu yıllarda ücretli olarak abonelik alınması projesinde hem analist, hem yazılımcı hem de proje sorumlusu olarak çalıştım. Belki de Resmi Gazete ve Mevzuatın para ile kullanıma açılması Kamunun ilk bu tipteki projesiydi. 9 yıl Başbakanlık Merkez Teşkilatında çalıştıktan sonra 11 yıllık Kamu hizmetimi bırakarak çok heyecanlı bir Türk Telekom’a yapılan araştırma geliştirme projesinde çalışmak için Ericsson A.Ş firmasına geçtim. Bu proje kendimi gerçek bir mühendis olarak hissetmemi sağlayacak, ülkeye de faydası olan bana göre çalıştığım en iyi projeydi. TURKCELL’e danışmanlık yaptım ve sonrasında da ülkemizin üçüncü operatörü olan AYCELL A.Ş’nin kuruluş çalışmalarında bulundum. Yazılımdan ayrı kalmak istemediğim için AYCELL’den ayrıldım ve Havelsan’da Fransızlarla ortak bir projede görev aldım. 6 ay Fransa’da kalmak zorunluluğu nedeni ile hiç mutlu olmadan çalıştım. 4 yılın sonunda o zaman Ankara’daki en büyük entegratör firma olan SENTİM A.Ş’de TUBİTAK destekli bir arge-belediyecilik yazılım projesinin yöneticiliğini yaptım. Kurumsal Kaynak Planlama direktörü olarak devam ettiğim firmada ürettiğimiz yazılımın satışı beklenen başarıyı sağlamayınca 44 yaşında emekli olmaya karar vererek ayrıldım.

SENTİM’de çalışırken projemi TURKSAT’dan Ahmet Kaplan ve Mustafa Canlı’ya anlatmıştım. Bir gün herhangi bir başvurumu olmadığı halde TÜRKSAT’dan arandım. Tanımlanan iş bana uygun olmadığını belirterek kabul etmedim. İkinci kez arandığımda daha farklı bir iş önerildi. İş Geliştirme ve Yazılım direktörü Yasin Kahramaner ile görüştüm. Program yöneticisi olarak benimle çalışmak istediklerini belirtti. Düşünmek istediğimi söyledim. İki gün sonra part-time çalışmak istediğim için kabul etmeyeceğimi belirttim. Bir süre haftada 3-4 gün gittiğim danışmanlık işinde çalıştım. Ama anladım ki part-time çalışmayı başaramıyordum. Bu durumda Yasin Kahramener’i aradım ve hala bana ihtiyaç var mı diye sordum. Hemen başvur demesi üzerine 27/08/2010 yılındaki TÜRKSAT’daki mutlu günlerim başladı.

Profesyonel çalışma hayatının içerisinde başka kurumlarda çalışarak Türksatta çalışmaya başladınız. Yazılım tarafında bir çok projede çalışarak katma değerler kattınız. Her çalıştığınız kurum sizin için özeldir. Deneyimlerinizle Türksatta çalışmaya başladınız. Bu kapsamda Türksatta çalışmak nasıl bir duygu idi ?

Üçüncü seferinde kabul ederek çalışmaya başladığım Türksat’da hiç pişman olmadan keyifle çalıştım. Hep kendimi çok şanslı hissettim. Öyle insanlarla beraber çalıştım ki iş hayatımda hiç mutlu olmadığım kadar mutlu oldum. Birlikte çalıştığım mesai arkadaşlarım hem arkadaş, hem kardeş, hem de evlat gibiydiler. Onlardan ayrılmak inanılmaz zor oldu. Ayrıca çalıştığım işin gereği olarak Türksat’da hem çok iyi ve hem de işine bağlı, başarılı insanı tanıma şansım da oldu. Özellikle İl Müdürlüklerimizle, Kablo tarafındaki Direktörlüklerimizle ve sahada görev yapan arkadaşlarla çalışmak da büyük bir keyifti. Her zaman onların enerjilerini hissettim. Türksat’da geçirdiğim yıllar hep benim iyi anılarım olarak hafızamda yer alacaktır, arkadaşlarım her zaman hem kalbimde hem de dualarımda olacaktır.

Türksatta çalışırken yaşamış olduğunuz bir çok hatıra muhakkak vardır. Bir hatıratınızı bizlerle paylaşabilir misiniz ?

O kadar güzel anılarım var ki hangisini anlatacağıma karar vermek zor oldu. Cevizlidere’de çalıştığımız sırada genç arkadaşlarımız folklore gidiyorlardı. Ben de çok sevdiğimi söylemiştim. Doğum günümün olduğu öğlen arasında genç arkadaşlarım büyük salona hızla geldiler ve doğum günüm için gösteri yaptılar. Hayatımda aldığım en güzel doğum günü hediyesiydi.

Pandemi ile Teknolojinin birçok imkanlarıyla haşir neşir olduk. Zorunlu olmadıkça banka vb. gibi yerlere gitmedik. Bu kapsamda yazılım süreçleri ile çalışma hayatında birisi olarak geldiğimiz bu noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim sektörün evden de çok iyi çalışabileceğini gördük. İlk evlere gitme kararı çıktığında ben işe gelmeyi düşünmüştüm.

Derya hanım son olarak Türksatta çalışan mesai arkadaşlarınıza bir mesajınız var mıdır ?
Duygularımı sözcüklerle ifade etmem imkânsız. Zaten edebiliyor olsaydım şair veya yazar olurdum. TÜRKSAT’tan ayrılırken çocuğundan ayrılmak zorunda kalan bir anne acısını hissettim. Tahmin ettiğimden de daha zor oldu.

Muhsin Kemikli
Öz İletişim İş Sendikası
Kültür Komitesi Başkanı