YASEMİN ÖZSOY İLE 15 TEMMUZ SÖYLEYİŞİSİ
Peygamber kabrinde sadık muhafız
Bayraktan alırdı mücahitler hız,
Unutana yine hatırlatırız;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!
Ekrem ŞAMA
İbn-i Haldun ne güzel ifade etmiş “Coğrafya kaderdir” diye. Kadim medeniyetimizin sırlarla dolu tarihi bu kutlu coğrafyada gerçekleşmiştir. Ezelden ebede necip millet olarak; bayrak, ezan, vatan üçlemi için varlığımızı sürdürmeye ant içtik. İçmek zorunda idik. Her dönem su uyur düşman uyumaz misali nice badirelerle karşı karşıya geldik. Kimi badireler içerden gelirken kimi badirelerde dışarıdan geliyordu. Tamam dışarıdan gelene kavi idik. Ona göre gereğini yapıyorduk. Ya içeriden gelene… Bu toprakların ekmeğini yemiş, suyunu içmiş imkanlarından yararlanmış münafıkların durumu… En ufak gaflet anımızda sinsice planlarla bizleri yok etmeye ant içmiş münafıklar sürüsü ile karşı karşıya kalıyoruz. İşte bu münafıklar ve takiyye sürüsü yine kendilerince güçlü olduğunu hissettikleri bir anda ülkemizin bayrağına, ezanına, toprağına göz dikmeye kalkıştılar. 15 Temmuz 2016 yılının gecesi Türkiye Cumhuriyet tarihinin en uzun gecesi olarak hafızalarda kalırken bayrak, ezan ve toprağımız için şehadete koşanlar ebediyete kadar her daim var olacaktır. Aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun.
İşte bu aziz şehitlerimizden kıymetli ağabeyim, Öz İletişim-İş Sendikamızın kurucularından Merhum şehit Ahmet Özsoy abimizi hatırlamak üzere söyleyişi talebimizi kırmayan muhterem eşi Yasemin Özsoy hanımefendiye Öz İletişim-İş Sendikası Kültür Sanat Komitesi olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz.
- Yasemin Hanım 15 Temmuz Diriliş muştusu için neler söylemek istersiniz?
- 15 Temmuz’u Türkiye tarihinde gelenekselleşen on yılda bir ille kendini gösteren darbelere vurulan bir darbe olarak tanımlayabiliriz. Türk halkı içeride ve dışarıda toplumsal düzene ket vurmaya çalışanlara bu kadar şımarıklık yeter demiştir. O gece vatanı ve milleti korumakla mükellef asker kendini yetiştiren, destek veren, dua eden vatan evlatlarına, mazluma silahını doğrulttu. Bu affedilebilir bir şey değil.
Ancak ne onlar ne de bizler davamızdan dönmedik. Maalesef mücadele görünmeyen alanda devam etmekte.
- Yasemin Hanım Hain kalkışma akşamında yaşadıklarınızla alakalı süreci anlatabilir misiniz?
Köprünün kapatıldığını duyar duymaz hemen çıktı. Son konuşma 00.49…
Sizi kırmak istemem ama mümkünse artık o geceye dair anlatım yapmak istemiyorum. Aynı olayı herkese tekrar tekrar anlatmak dışarıdan kolay gibi görünse de bizim yüreğimizi her seferinde ilk günkü gibi kanatıyor. Zira mücadele sadece sokaklarda olan haliyle kalmadı. Aileler olarak görünmeyen alanda dolandırıcılarla, istismarcılarla bir takım rahatsız etmelerle mücadelelerimiz oldu. Emniyete dolandırıcılar sebebiyle gittiğimde kapımın kenarına çizimler yapıldığını ihtimalen kayıtta bulunması isteğimi ilettim. Memur oğlumuzun söylemi çok manidar ‘’ Arzu ederseniz size koruma verebilirim. Ama içerisi temiz değil belki celladınızı kapınıza göndereceğim. Naçizane tavsiyem Ayet’el Kürsiyi okuyup kapınızı kilitleyin’’ …
Biz bizi bırakıp gidenin bizleri sadece ‘’Allah’a’’ emanet ettiğini biliyoruz ve bizlerde sevdiklerimizi sadece ‘’Allah’a emanet’’ ediyoruz Elhamdülillah…
15 Temmuz Sn. Erdoğan’ın da deyimiyle ‘’Ölümüne’’ bir karşı koyuştu. O gece yollara dökülen bütün insanımızdan Rabbim ebeden razı olsun. Tekrarından milletimizi ve ümmeti muhafaza buyursun.
- Yasemin hanım Ahmet Özsoy ağabeyin vatan sevgisi hepimizce bilinen ve sonsuza denk unutulmayacak bir durumdur. Bu kapsamda onun milli ve manevi duruşu hakkında neler söylemek istersiniz?
Ahmet Bey her şeyden önce fevkalade bir Mümindi. Allah’ın emri söz konusu olduğu yerde hiç kimsenin hatırını saymaz olması gerekeni yapar ve hiçbir kınamayı önemsemezdi. Olması gerekeni gerektiği yer ve zamanda yapmaya çalışırdı. Gerekli tedbirleri alarak ve insan hayatını önceleyerek. ’’ Devlet’’ içinde yaşayan insanlarla anlam bulan bir kavram.
O gecede elindeki imkanlar dahilinde yapılması gereken her şeyi yapmış. En son kampüs yolunun güvenliğini kontrol etmişler. Tabi helikopterlerle gelecekleri ihtimali kimsenin aklına gelmiyor, gelse bile havadan gelen tehdide karşı önlem alınabilecek bir teçhizat yok.
Bazı arkadaşlarımızın ‘’yol kontrolünden sonra uyduya neden geri döndü keşke dönmeseydi’’ diye Ahmet Bey’i yeterince tanımamış olmalarından kaynaklı olduğunu düşündüğüm söylemleri oldu. Orada bir savunma var hem işyerinde hem lojmanlarda yaşayan insanlar hem de tüyü bitmedik yetimin hakkı adına sahip çıkılacak, mazlumun sığınağı bir devlet var. Hepsinin ötesinde bu sorumluluklardan dolayı Allah’a verilecek bir hesap var. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının ötesinde büyük ve şu haliyle mazlum coğrafyaların umudu olan bir devlet. Bütün bu bilinçle sorumlu olduğu yerin müdafaası için elinden geleni yaptı.
Duası ve Duamız olan Şehadet şerbetini içti. Mübarek olsun, Rabbim ezelden ebede razı olsun ve bizleri Cennetinde cem eylesin, Rasulün yanında Şehitler ailesi olarak ağırlasın.
- Ahmet Özsoy Abi ile ilgili bir hatıratınızı paylaşabilir misiniz?
Evlendiğimiz yıl sene 1990 Ahmet Bey henüz 23 yaşında. Bir gün akşam yemeğinde bir arkadaşımın eşinin sıkıntılarından bahsetmiştim. Çözüm için neler yapılabilir onun üzerinde konuştuk. Sonra kalktı ve iki rekât namaz kıldı. Çok şaşırmıştım. Vakit namazını zaten kılmıştı. Merak ettim ve sordum.
El-cevap: ‘’Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerin yanındadır.’’ Ayeti Kerimesi hükmünce Allah’tan yardım talebinde bulunarak tevekkülü tamamlamaya çalıştığını söylediğinde anladığımı zannetmişim. Zira onun 23 yaşında idrak ederek yaptığı bu ameli ben 26 sene sonra onsuz kalınca anladım. ‘’İnsan’’…
- Son olarak Öz iletişim sendikasının kıymetli üyeleri Türksatta çalışan çalışma arkadaşlarımıza mesajınız var mı ?
15 Temmuz’u hep beraber yaşadık. Kimileri birebir Ahmet Bey’in Ali Bey’in hallerine şahit oldular. Sahada kazanılan mücadelenin masalarda kaybedilmesine müsaade etmesinler. Mücadele sadece tarihi geldiğinde anılsın, güzellemeler yapılsın diye verilmedi. Devletin ve milletin bekası için alınan yolun devamı için verildi. Ricamız o dur ki; Darbeleri sebep-sonuç ilişkisi ile inceleyerek kazananın kim olduğunu araştıralım, hatırlayalım, hatırlatalım. Vatandaş olarak ülkeyi geri götürecek bu tarz eylemlerin tekrarlamaması adına elimizden geleni yapalım.
O gece Ahmet Bey’in de dediği gibi Hz. İbrahim’e su taşıyan karınca misali tarafımız belli olsun. Malumumuz olduğu üzere yapılan her darbede kazanan Türkiye değil , Türk milleti hiç değil!
Özsoy Ailesi olarak selam eder, sağlık, afiyet, huzur ve başarılar dileriz.
Selam ve dua ile. Allah’a emanet….
Muhsin KEMİKLİ
Öz İletişim İş Sendikası
Kültür Komitesi Başkanı
.